Cinsel Danışmanlık

Cinsellik; sohbet etmek, el ele gezmek, güzel bir yemeği baş başa yemek gibi birbirini beğenen, seven, çift olmaya karar veren kadın ve erkeğin keyifle yaşadıkları cinsel hazzın paylaşımıdır.

Bu paylaşımı yaşarken geçmişten getirilen yüklerle beraber bazı zorluklar yaşabilir. Çözümsüz değildir.

Saygı,bilgi ve profesyonel destekle çözmeniz için yanınızdayız.

Cinsel danışmanlık çalışmasında; Çiftlerle beraber cinsel sorunun nereden kaynaklandığına bakılır.
Çift olarak ve/veya bireysel cinsel eğitim verilir. Her ne kadar birçok birikim ve eğitime sahip erişkin olsak ta geçmişten yüklendiğimiz yanlış mitleri üzerimizde bulundururuz.
Cinsellikte görünen sorun aslında yaşadığımız ilişki ve bireysel psikolojik sorunlarımız bir devamıdır. Çiftlerin Kendilerini anladıkları, ilişkilerinde neler yaşadıklarını anladıkları ve farkındalık düzeyinde olmayan yönlerini görünür kıldıkları bir entegratif çalışma yapılır.
Cinsel terapi bireyin kendi yaşadığı ya da çift olarak cinsel yaşantılarında yaşadıkları tatminsizliklerin ve sorunların çözümünün sağlandığı bir psikoterapi sürecidir. Cinsel terapide çiftin ya da kişinin duygusal sağlık ve huzurunun sağlanıp korunması amaçlardan biridir. Cinsel terapi çiftin ya da bireyin özel ve mahrem alanına saygı duyularak sürdürülen bir süreçtir. Temel hedef yaşanan cinsel işlev bozukluğu nedeni ile bozulan ruhsal dengenin yeniden sağlanması ve bireyin iç dünyasında ya da çift ilişkisinde oluşan gerginlik ve kaygının giderilmesidir.

Cinsel terapinin en başında çiftle beraber cinsel sorunun neden kaynaklandığı buluruz. Sorunun neden kaynaklandığını bulduktan sonra ilk olarak çifte ya da bireye cinsel eğitim veriyorum. Çünkü klinik tecrübelerim ve incelediğim araştırmalar göstermiştir ki yaşanan birçok cinsel işlev bozukluğunun altında cinsel bilgisizlik ve yanlış inanışlar yer almaktadır. Cinsel danışmanlık yaptığım birçok kişi için doğru cinsel bilgilendirme sorunun direkt çözümünü sağlamaktadır. Cinsel terapi sürecinde sadece cinsel işlev sorununun çözülmesinin yeterli olamadığını düşünmekte çiftin ya da bireyin daha olgun ve kaliteli bir cinsel hayatının olabilmesi için daha bütüncül terapi teknikleri uygulamaktayım. Ayrıca çift terapisi teknikleri cinsel terapide çok sık kullandığım tekniklerdir. Çünkü bazen yaşanan cinsel işlev bozukluğu nedeni ile çiftin ilişki kalitesi bozulmaktadır. Ya da çift ilişkisindeki sorunlar nedeni ile cinsel işlev bozukluğu ortaya çıkmaktadır. Bu iki durumda da çift terapisi ve cinsel terapi eş zamanlı çalışılarak çiftin daha kaliteli bir hayat yaşaması hedeflenir. . Hipnoterapide cinsel terapide kullandığım tekniklerden biridir. Hipnoz altındayken birey sorunu daha hızlı değerlendirip daha güvenli deneyimlemekte ve hipnoterapi ile yaşanan sorun daha hızlı çözülebilmektedir. Bu teknikleri kişinin cinsel yaşantısını daha kaliteli hale getirmesi için terapi seanslarında kişiye öğreterek seansları tamamlamaktayım.

Cinsel İsteksizlik Nedir?

Cinsel istek kadının ve erkeğin partneriyle cinsel ilişkiye girme arzusudur. İlişkinin ilk başlarında bu arzu yoğun bir şekilde yaşanırken sonraki zamanlarda hem erkek hem de kadın cinsel isteksizlik sorunuyla karşı karşıya kalabilmektedir. Kadın ve erkekte cinsel isteğin bulunması biyolojik içgüdü, yeterli benlik saygısı, partnerin çekici bulunulması, kişinin kendisini çekici bulması ve beğenmesi, partneriyle süre giden ilişkisinin ve iletişimin günlük yaşamda da iyi olması, daha önce yaşanılan cinsel deneyimlerin niteliği gibi nedenlere bağlıdır.

Kadın ve Erkekte Cinsel İsteksizliğin Çeşitli Nedenleri Vardır.

Kadınlarda cinsel isteğin azlığı yeterli cinsel uyarımın olmasına rağmen cinsel arzu duymaması buna bağlı olarak cinsel aktivitede az ya da hiç bulunmamasıdır. Cinsel isteksizliğin psikolojik, organik ve farmakolojik nedenleri olabilir. Hormonal dengesizlikler, vajinal enfeksiyonlar, bozulmalar ve yırtılmalar, vajinal kuruluk, rahim ağzı enfeksiyonları, yaraları ya da rahmin alınması, yaşlanma ve menapoz, ağrılı cinsel ilişki (dışparoni) çeşitli kronik hastalıklar organik-fiziksel kökenli nedenler arasında sayılabilir. Antidepresan ilaçlar, çeşitli hastalıklar için kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları, antiandrojen, antihipertansif ilaçlar, sakinleştiriciler, alkol, amfetamin ve kokain gibi maddeler de cinsel isteksizliğin farmakolojik nedenleri arasında sayılabilir.

Kadınlarda cinsel isteksizliğin birçok psikolojik nedeni vardır. Kadının partneriyle ilişkisinde ve iletişiminde sorun varsa, partnerini artık çekici bulmuyorsa, duygusal açıdan sevgisi ve ilgisi azalmışsa partnerine karşı cinsel isteği azalabilmektedir. Bununla birlikte kadının partnerinde cinsel isteksizlik, erken boşalma, ereksiyon sorunu gibi sıkıntılar varsa bu durum kadının cinsel isteksizliğine neden olabilmektedir. Ayrıca partnerinin kadının uyarılmasını sağlamadan cinsel ilişkiye girmesi, onun düşünce ve duygularına önem vermeden hareket etmesi de kadının cinsel istekliliğini etkilemektedir. Kadının cinsel isteksizliğindeki diğer psikolojik nedenler arasında; gebe kalma korkusu, bakire kızlarda kızlık zarını kaybedeceği korkusu, geçmişte yaşanan taciz ya da tecavüz öyküsü, aile tarafından cinselliğin olumsuz olarak belirtilmesi , bu konudaki baskıcı ve katı tutum, cinsel eğitimdeki yetersizlik ve cinsellik hakkındaki olumsuz ve yanlış bilgiler, depresyon ve anksiyete, vajinişmuş yer almaktadır.

Erkeklerde cinsel isteksizliğin nedenleri psikolojik, organik ve farmakolojik olabilmektedir. Organik (penis ile ilgili) ve farmakolojik nedenler kadınlardakine benzer şekilde olabilmektedir. Ayrıca cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olan ürolojik bir sorun ya da testesteron eksikliği ve hiperprolaktinemi de erkeklerde istek kaybına yol açar.

Erkeklerin cinsel isteksizliğin psikolojik nedenlerinden en önemlisi erkeğin seks sırasındaki performans kaygısı ve buna bağlı gelişen durumlardır. Toplum tarafından erkeklere dayatılan seks sırasındaki cinsel performans nedeniyle erkekler ilişki sırasında baskı ve kaygı hissetmektedir. Bu nedenle hem kendisinde hem partnerinde cinsel istek azlığı gelişebilmektedir. Ayrıca performans kaygısı ereksiyon ve erken boşalma sorununa neden olmakta; kendisiyle birlikte partnerinde de cinsel istek azlığı gözlenmektedir.

Hem erkekte hem de kadında cinsel istek azlığının görülmesinin ortak nedenlerinde birisi çalışma koşullarının ağır olmasından kaynaklanan yoğun stres ve yorgunluktur. Bu durum kişileri cinsellikten uzaklaştırmaktadır. Bu ya da bu gibi nedenlerden cinsellikten uzak kalındığında ise cinsel dürtü azalmakta, cinsel isteksizlik ortaya çıkmaktadır.

Cinsel İsteksizliğin Çözümü

Cinsel isteksizliğin arkasında hem kadında hem de erkekte psikolojik, organik ve farmakolojik nedenlerinden biri olabilmektedir. Çözüm için bir sürece başlamadan önce kadında, erkekte ya da her ikisinde gözlenen cinsel isteksizliğin bu üç ana nedenden hangisinin olduğu belirlenmesi gerekmektedir.

Buna göre cinsel isteksizlik tıbbi bir şekilde ya da çeşitli psikoterapiler ve eğitimler ile çözüm bulunabilmektedir.

Cinsel isteksizliğin tedavisinde en önemli aşama partnerlerin cinsel bir sorunları olduğunu kabul etmesinden geçmektedir. Cinsel isteksizlik partnerlerin birinde gözlense de tedavi aşamalarına her iki partnerde katılmalı ve birbirlerine destek vermelidirler.

Unutulmamalıdır ki; cinsel sorun bir tek taraflı olsa da cinsellik iki kişi ile birlikte yaşanmaktadır. Bu süreçte çiftler birbirlerini suçlamamalı, aşağılamamalı, yargılayıcı olmamalıdırlar.

Sevgi Emek İster!

Randevu Alın

Danışmanlık Talep Formu
İnternet sitemizdeki "Aydınlatma Metnini" ve "Gizlilik Politikasını" okudum ve anladım. Bu çerçevede;